İstanbul'un gözde doğal alanlarından biri olan Belgrad Ormanı, son günlerde yaşanan üzücü bir olayla gündeme geldi. 4 gün önce kaybolan genç mimar Ece Gürel, arama kurtarma ekiplerinin titiz çalışmaları sonucunda bulundu. Ancak ne yazık ki, hastaneye kaldırılan Gürel, tedavi altındayken yaşamını yitirdi. Bu üzücü haber, hem ailesi hem de profesyonel çevresi tarafından derin bir üzüntüyle karşılandı. Peki, Ece Gürel’i kaybolmaya iten sebepler ne olabilir? Bu trajik olayın detaylarını araştırıyoruz.
Ece Gürel, 1987 doğumlu genç bir mimardı. Eğitim hayatına İstanbul’da başlayan Gürel, mimarlık bölümünden yüksek onur derecesi ile mezun olduktan sonra, sektörde hızlı bir kariyer yapmaya başlamıştı. Özellikle sürdürülebilir mimari ve modern yapılar konusundaki yenilikçi yaklaşımları ile dikkat çeken Ece, birçok prestijli projede yer aldı. İş hayatının yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine de aktif olarak katılan Gürel, doğa dostu yapılar geliştirme konusunda önemli adımlar atıyordu. Gürel’in kaybolduğu gün, Belgrad Ormanı’nda planladığı bir proje için incelemelerde bulunduğu öğrenildi. Bu durumu göz önünde bulundurduğumuzda, onun, sanatı ve doğayı bir araya getiren bir mimar olarak hayatındaki değişiklikler dikkat çekiyor.
Ece Gürel’in kayboluşu, ailesi ve arkadaşları tarafından fark edildikten sonra İstanbullular arasında büyük bir endişeye yol açtı. Gürel’in, Belgrad Ormanı'nda uzun süre yalnız başına kalması, onu bulmak için başlatılan arama çalışmalarını zorlaştırdı. Aile, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp başvurusunda bulunduktan sonra arama kurtarma ekipleri hızlı bir şekilde mobilize oldu. Ece’nin kaybolduğu bölge, polisiye ekipler ve gönüllü arama kurtarma ekipleri tarafından hassas bir şekilde tarandı. Ne yazık ki, dördüncü günün sonunda Ece Gürel’in cansız bedenine ulaşıldı. Hastaneye kaldırıldığında, sağlık durumunun oldukça kötü olduğu bildirildi. Hastanedeki tüm çabalara rağmen ne yazık ki genç mimar kurtarılamadı.
Bu trajik olay, toplumda kaybolmaları anlamında yaşanan endişeleri de gündeme getirdi. Uzmanlar, dağlık ve ormanlık alanlarda kaybolma ihtimalinin her zaman bulunduğunu söyleyerek, herkesin doğal alanlardaki aktivitelerinde dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Ece Gürel’in kaybolması, benzer durumlarla karşılaşan diğer bireylerin fırtınalı doğa koşullarına hazırlıklı olmalarının gerekliliği konusunda bir hatırlatma niteliği taşıyor. Mimar, iş hayatındaki başarısının yanı sıra doğaya olan sevgisiyle de anılacak. Gürel’in kaybı, yalnızca ailesi değil, aynı zamanda birçok büyüğünden öğrenilen ve sektördeki birçok genç denebilecek iş arkadaşlarını da derinden etkiledi.
Ece Gürel’in hayatı boyunca yapmış olduğu projeler ve doğaya verdiği önem, mirası ile birlikte yaşayacak. Ailesi ve yakınları, genç mimarın anısını yaşatmak için çeşitli projeler ve etkinlikler gerçekleştireceklerini belirtti. Ayrıca, onun adını yaşatmak için doğa ve mimarlık alanında çeşitli anma etkinlikleri düzenlemeyi planlıyorlar. İstanbul’daki mimarlık camiası, Ece’nin kaybını derin bir üzüntüyle kabul ederken, onun bıraktığı eserlere ve toplumsal mirasına paye vermeye devam edecek.
Ece Gürel’in vefatı, aynı zamanda toplumda kaybolma olaylarının ciddiyetini ve insanların doğal alanlarda daha dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu trajedinin ardından, kamuoyunun yapacağı etkiyi savunmak adına, acil durum ve kaybolma bildirimi süreçlerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiği düşünülüyor. Belgrad Ormanı’ndaki kaybolma hikayesi, hem bir genç mimarın trajik hayat hikayesini anlatırken hem de doğanın gizemli dünyasının insanlar üzerindeki etkilerini hatırlatıyor. Ece Gürel’in anısına toplum olarak, kaybolma vakaları üzerine düşünmek ve bu tür durumların yaşanmaması adına gerekli önlemleri almak büyük bir önem taşıyor.