Son yıllarda Türkiye'nin ekonomik dinamikleri ciddi değişimlere uğrarken, bu yıl kapanan şirket sayısında kayda değer bir artış gözlemleniyor. Ülke genelinde birçok küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ), yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve artan maliyetler gibi zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, ekonomik belirsizlikler de bu durumu daha da derinleştiriyor. İşte detaylar...
2023 yılında kapanan şirket sayısının artmasının başlıca sebeplerinin başında ekonomik zorluklar geliyor. Türkiye, yıllardır süren enflasyon sorunuyla mücadele ediyor ve bu durum KOBİ'lerin finansal sürdürülebilirliğini ciddi şekilde etkiliyor. Artan maliyetler, özellikle enerji ve hammadde fiyatlarındaki aşırı yükseliş, birçok işletmenin ayakta kalma mücadelesini zorlaştırıyor.
Bunun yanı sıra, döviz kurlarındaki dalgalanmalar da dikkat çekici bir etken olarak öne çıkıyor. İhracatçı firmalar için dövizdeki artış bir avantaj sağlasa da, iç piyasada faaliyet gösteren şirketler için maliyetleri katlanılmaz hale getiriyor. Özellikle ithalat bağımlı sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler, artan döviz fiyatları nedeniyle kapanma noktasına gelmekte. Zira, gerekli malzeme veya temel ürün tedarikinde yaşanan zorluklar, üretim süreçlerinin aksamasına ve sonuçta failliklere neden olmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılının ilk çeyreğinde kapanan şirketlerin en fazla olduğu sektörler inşaat, perakende ve hizmet sektörleri olarak sıralanıyor. İnşaat sektöründeki duraklama, mevcut ekonomik koşullar ve kredi faizlerindeki artış ile birleşince, bu alandaki firma iflaslarını artırıyor. Öte yandan, hizmet sektöründe de pandemi sonrası normalleşme dönemiyle birlikte yaşanan dalgalanmalar, birçok işletmenin kapılarını kapatma kararını almasına yol açtı.
2023 yılında, iflas eden şirketlerin sayısında yaşanan bu artış, ayrıca işsizliğin de yükselmesine neden oluyor. Kapanan her bir işletme, yeni iş imkanlarının azalması anlamına gelirken, bunun beraberinde getirdiği sosyal sorunlar da tartışma konusu haline geliyor. Uzmanlar, ekonomik belirsizliklerin devam etmesi durumunda, 2024'te de benzer bir kapanma dalgasının yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Kapanan şirketlerin sayısındaki artışın getirdiği endişeler, hem iş gücü piyasasında hem de genel ekonomik dengelerde ciddi sorunlar yaratabilir. İç piyasalardaki bu olumsuz tablonun, hükümetin ekonomik politikasını nasıl etkileyeceği ise merak konusu. Yatırımcı güveninin sağlanması ve piyasalardaki belirsizliklerin ortadan kaldırılması, ekonominin toparlanmasına önemli katkı yapabilir.
Sonuç olarak, Türkiye'de kapanan şirket sayısındaki artış, ekonomik belirsizliklerin, yüksek enflasyonun ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların bir yansıması olarak ortaya çıkıyor. Bu durum, gelecek yıllarda da çeşitli sektördeki firmaların sürdürülebilirliğini tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor. Ekonomik istikrar sağlanamazsa, kapanan şirket sayısının artışı devam edebilir ve bu da çalışma hayatında önemli olumsuz etkilere yol açabilir. Tüm bu gelişmeler dikkatle takip edilmeli ve gerekli önlemlerin alınması adına acil adımlar atılmalıdır.